Bir zamanlar yemyeşil bir ormanda Tavşi adında bir tavşan yaşarmış. Tavşi, sabah erkenden kalkar ve bahçesine koşup havuçlarını toplarmış. Ama bir sabah, bahçeye gittiğinde ne görsün? Havuçların hepsi kaybolmuş!
“Havuçlarım nerede?” diye bağırmış Tavşi ve hemen aramaya koyulmuş.
İlk olarak, karnı sürekli guruldayan Tilki’nin inine gitmiş.
“Tilki! Havuçlarımı gördün mü?” diye sormuş.
Tilki, başını sallamış:
“Hayır Tavşi, ama karga belki bir şeyler biliyordur.”
Tavşi hemen kargayı bulmuş:
“Karga! Havuçlarımı gördün mü?”
Karga gagasını açmış ve gülmüş:
“Hayır, ama Sincap dün çok hızlı bir şekilde ormana doğru koşuyordu!”
Tavşi ormana gitmiş ve Sincap’ı bir ağacın tepesinde bulmuş.
“Sincap! Havuçlarımı sen mi aldın?” diye sormuş.
Sincap utanarak aşağıya inmiş ve bir çuval dolusu havuç göstermiş:
“Özür dilerim Tavşi! Çok acıkmıştım. Ama işte hepsi burada, geri getirdim!”
Tavşi Sincap’a gülümsemiş:
“Bir dahaki sefere sormadan alma, tamam mı? Havuçları paylaşırız.”
Ve o günden sonra Tavşi ve Sincap en yakın arkadaş olmuş. Her gün birlikte havuç yiyip oyun oynamışlar.
Gökyüzü maviydi, orman neşeliydi ve herkes mutluydu! 🌟