Aslan ile Avcı

Ormanda bir gün, tilki ve aslan yan yana yürüyüp sohbet ediyorlarmış. Ağaçların arasında yankılanan kuş sesleri eşliğinde, doğanın huzurunu içlerine çekerken, aniden aslan duraklamış ve başını kaldırıp dikkatle bir noktaya bakmış. Merakla onun bakışlarını takip eden tilki de uzaklarda bir figür görmüş; karşıdan bir avcı geliyormuş!

Tilki göz açıp kapayıncaya kadar bir deliğe dalmış ve oraya sinip beklemeye başlamış. Ancak aslan geri çekilmek yerine, heybetli vücudunu dikleştirip tüylerini kabartmış, tüm gücüyle kükremiş. Ormanın sessizliğini delen bu korkutucu ses, tilkinin bile tüylerini diken diken etmiş.

Ancak avcı hiç etkilenmemiş gibi, sakin bir şekilde yere çömelmiş ve bir kayanın ardına siper alarak okunu dikkatle aslana doğrultmuş. Hedefini belirledikten sonra, “Sana bir haberci yolluyorum, sayın kral! Arkasından ben de geliyorum, haberin olsun!” diye bağırmış.

Aslan bir anlık şaşkınlık içinde kükremesini yarıda kesmiş. Derken avcı oku bırakmış; ok hızla aslana doğru uçmuş, ama neyse ki ölümcül bir yere değil, yanağına isabet etmiş. Bu acıyla hırlayan aslan, avcının bu cüretine inanamayarak can havliyle kendini çalıların arasına zor atmış.

Bir süre sonra, saklandığı yerden usulca çıkan tilki, yaralı halde yatan aslanın yanına sokulmuş ve alaycı bir tavırla: “Ne o, sayın kralım, bir avcıdan mı korkuyorsunuz? Oysaki siz onun üstesinden gelebilirdiniz, değil mi?” diye sormuş.

Aslan, hâlâ acı içindeyken ama tilkinin sözlerinde de bir haklılık payı ararcasına düşünceli bir ifadeyle: “Yoo, canımı pazarda bulmadım. Eğer gönderdiği haberci, yani ok, bu kadar güçlü ve korkunçsa, kim bilir avcının kendisi nasıldır,” diye cevap vermiş.

Bu sözleri duyunca tilki sessizleşmiş. Aslanın cesaretini sorgulamak yerine, bilgelik dolu bu sözlerin ardındaki anlamı düşündü ve dostunu daha iyi anladığını fark etti.

İlgili Masallar

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz