Ormancı ile Ağaçlar

Bir gün, ormanın kıyısına yaklaşan bir adam, elinde bir balta ile dikkatlice çevresini incelemeye başladı. Baltası vardı ama sapı kırık olduğu için onu kullanamıyordu. Adam, bir süre düşündükten sonra, kurnaz bir plan yaptı ve ormanın derinliklerine doğru ilerledi. Amacı belliydi; baltasına uygun bir sap bulup işini halletmek. Ancak bu işi kendi başına yapmak yerine, ormanda yaşayan ağaçlardan yardım istemeye karar verdi.

Adam, ilk olarak devasa bir meşe ağacına yaklaştı. Meşe ağacı, heybetiyle diğer ağaçlar arasında gururla yükseliyordu. Adam, nazik bir sesle ona seslendi:
“Ey ulu meşe, siz orman halkının en güçlüsüsünüz. Ufak bir dalınıza ihtiyacım var. Lütfen bana yardım eder misiniz?”

Meşe ağacı, kendine duyulan bu saygıdan hoşlandı ve nazik bir şekilde cevap verdi:
“Elbette sana yardım ederim, yabancı. Eğer küçük bir dalım işine yarayacaksa, alabilirsin.”

Adam, teşekkür ederek dalı aldı ve yoluna devam etti. Ardından bir çam ağacına yöneldi. Çam ağacına da benzer bir taleple yaklaşarak onun da bir dalını aldı. Bu şekilde, birkaç ağaçtan daha dal toplayarak baltasının sapını yapmak için gerekli malzemeleri topladı. Ağaçlar, iyi kalpli ve cömert yaratıklar olduklarından, adamın bu isteğini geri çevirmediler. Adamın iyi niyetli olduğunu düşündüklerinden, yardımlarının kendilerine bir zarar verebileceğini akıllarına bile getirmediler.

Fakat adam, baltasının sapını yapar yapmaz gerçek niyetini ortaya çıkardı. Bir süre sessizce baltasını onardı, sapını sağlamlaştırdı ve ardından harekete geçti. Elindeki keskin baltayla, yardımsever ağaçları birer birer devirmeye başladı. Meşe ağacından başladı, ardından çam ağacını kesti ve diğer ağaçlara da yöneldi. Ağaçlar dehşet içinde izliyordu. Kendi dallarını vererek, adamın onları yok edecek silahı hazırlamasına yardım etmişlerdi.

Meşe ağacı, devrilirken üzüntüyle mırıldandı:
“Ah, ne büyük bir hata yaptık! Kendi düşmanımıza silah verdik.”

Çam ağacı ise dallarını rüzgârda savurarak haykırdı:
“İyi niyetimiz bizi felakete sürükledi. Artık çok geç!”

Bu olay, ormanın sessiz derinliklerinde yankılanan bir ders bıraktı: Düşmanınıza asla güvenmeyiniz. İyi niyetin de bir sınırı olmalı ve güven ancak hak edenlere verilmelidir. Ağaçlar, bu acı tecrübeden sonra dostlarını ve düşmanlarını ayırt etmeyi öğrenmiş olsalar da bu ders onların hayatlarına mal olmuştu.

Önceki Masal
Sonraki Masal
İlgili Masallar

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz