Minik Ayıcığın Renkli Macerası

Bir zamanlar, yemyeşil bir ormanda yaşayan Minik Ayıcık vardı. Minik Ayıcık, her sabah ormanın güzel renklerine uyanmaktan çok mutlu olurdu. Bir sabah, güneş ışıkları parlarken, Minik Ayıcık uyandı ve “Bugün ne renklerle oynayacağım acaba?” diye düşündü.

Önce, sarı güneşin ışıkları ormanı aydınlattı. Minik Ayıcık kocaman bir gülümsemeyle, “Merhaba sarı güneş!” dedi ve biraz zıpladı.

Sonra, kırmızı bir çiçek gördü. “Bu kırmızı çiçek çok güzel!” dedi ve minik patisiyle dokundu. Kırmızı çiçek ona hafifçe eğildi ve gülümsedi.

Daha sonra, mavimsi gökyüzüne baktı. Gökyüzünde beyaz, yumuşacık bulutlar vardı. “Merhaba mavi gökyüzü!” diye seslendi Minik Ayıcık ve bulutlara el salladı.

En sonunda, yeşil çimenlerde yuvarlanmaya başladı. “Yeşil, yeşil, yeşil! Ne kadar da eğlenceli!” diye güldü.

O gün Minik Ayıcık, sarı güneşi, kırmızı çiçeği, mavi gökyüzünü ve yeşil çimenleri tanımış oldu. Akşam olduğunda, ayıcık yorgun bir şekilde yuvasına döndü ve bir dahaki gün ne renkler keşfedeceğini hayal ederek uykuya daldı.

Ve böylece, Minik Ayıcık her gün yeni renkler öğrenerek büyüdü.

Bu masal, bebeklerin temel renkleri tanımasına yardımcı olurken aynı zamanda doğa sevgisi aşılar. Masal boyunca ses tonunu değiştirerek ve hareketleri vurgulayarak anlatmak, bebeklerin ilgisini çekecektir.