Bir gün, çiftliğin neşeli horozu tarlada gezinirken, samanların arasında bir ışık yansıması dikkatini çekti. Merakla bakıp öttü: “Gıdak-gıdak-gıdak! İşte bu tam benim işim!” Hemen tırnaklarıyla toprağı kazmaya başladı. Bir süre sonra, parlak bir nesne ortaya çıktı. Ne olduğunu görmek için kafasını eğdi ve gözlerine inanamadı: Yere düşmüş bir inci tanesi!
Horoz bir an duraksadı, sonra kendi kendine homurdandı: “İnci miymiş! Senin değerini bilenler için büyük bir hazinesin belki ama bana sorarsan bir tek mısır tanesi senden çok daha kıymetli!”
Ve horoz, inciyi olduğu yerde bırakıp tekrar mısır aramaya koyuldu. Düşündü: “Değerli şeyler, ancak onları takdir eden ellerde gerçekten anlam kazanır.”