Masal OkuMasal OkuKartopu Krallığı Oyunu

Kartopu Krallığı Oyunu

Bir zamanlar, dağların arasındaki küçük bir köyde, kış ayları masal gibi geçerdi. Kar yağar, her yer bembeyaz bir örtüyle kaplanırdı. Köyün çocukları, karın yağdığı günleri iple çeker, okullar tatil olduğunda ellerinde kızaklarla tepelere koşarlardı. Ancak köydeki en büyük eğlence, Kartopu Krallığı oyunuydu.

Kartopu Krallığı’nın kuralları basitti: Köyün meydanında, büyük bir kale inşa edilir, iki takım oluşturulurdu. Bir takım kaleyi savunur, diğer takım ise kaleyi ele geçirmeye çalışırdı. Her şey dostane bir yarışmaydı ve günün sonunda kazanan takım, “Kışın Şampiyonu” ilan edilirdi.

Bu yıl köydeki tüm çocuklar yine büyük bir heyecanla Kartopu Krallığı’na hazırlandı. Lila, kardeşi Arda ve arkadaşları takımlarını oluşturmuştu. Lila’nın ekibi, savunmacı olarak kaleyi inşa edecekti. Arda’nın ekibi ise kaleyi ele geçirmeye çalışacaktı.

Kar yağışı durur durmaz çocuklar meydanda toplandı. Lila ve ekibi, güçlü bir kale yapmak için hummalı bir şekilde çalışıyordu. Duvarlar yüksek, kuleler sağlam olmalıydı. Karın en yapışkan ve sert olduğu yerleri seçip taş gibi kardan bloklar yaptılar. Lila, “Bu yıl kalemiz en dayanıklısı olacak!” diye bağırdı.

Arda ve arkadaşları ise başka bir plan yapıyordu. Onlar kaleyi ele geçirmek için sadece hızlarına değil, zekâlarına da güveniyorlardı. “Kartopu makineleri yapacağız!” dedi Arda, yüzünde kurnaz bir gülümsemeyle. Birkaç çubuk ve eski bir kova kullanarak, kardan kartoplarını fırlatabilecek basit mekanizmalar tasarladılar.

Güneşin doğmasıyla oyun başladı. Lila’nın ekibi, ellerinde kalkan olarak kullandıkları tahta parçalarıyla kaleyi savunmaya geçti. Arda ve ekibi ise dört bir yandan kaleye saldırıyordu. Kartopları havada uçuşuyor, kahkahalar meydanı dolduruyordu.

Bir ara Arda’nın ekibi, kartopu makinelerini çalıştırdı. Makineler o kadar etkiliydi ki kalenin duvarlarından bazıları yıkılmaya başladı! Lila ve ekibi hemen bir plan yaptı. “Daha fazla kartopu yapmalıyız! Onları yavaşlatmalıyız!” diye bağırdı Lila. Ekip hep birlikte çalışarak daha fazla savunma yaptı.

Tam oyun sona ermek üzereyken Arda, kaleye tırmanmayı başardı ve bayrağı ele geçirdi. Kaleyi ele geçiren takım Arda’nın ekibi olmuştu. Ama kimse üzülmedi çünkü herkes çok eğlenmişti.

Günün sonunda, köyün meydanında toplanan çocuklar bir ateş yakıp sıcacık çikolatalarını içtiler. Kazananlar ve kaybedenler, günün ne kadar eğlenceli geçtiğini konuşuyordu. Lila gülerek, “Seneye göreceksin, Arda. O kaleyi asla alamayacaksınız!” dedi. Arda da gülerek, “Hadi bakalım, seneye daha da güçlü olacağız!” diye cevap verdi.

O günden sonra Kartopu Krallığı sadece bir oyun değil, köydeki dostlukların simgesi oldu. Kış ne kadar soğuk olursa olsun, çocukların kahkahalarıyla meydan her zaman sıcacıktı.

Ve işte böyle, Kartopu Krallığı her yıl yeniden kurulup oynanmaya devam etti. 🌨️❄️

İlgili Masallar

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz