Bir gün, geniş bir ormanda bir aslan ile bir adam karşılaşmış ve sohbet etmeye başlamışlar. Konu, insanlar ile aslanlar arasındaki güç farkına gelmişti. Adam, insanların sahip oldukları zeka sayesinde aslanlardan daha üstün olduklarını iddia ediyordu.
Aslan, bu görüşe şüpheyle yaklaşarak, “Zeka bir avantaj olabilir, ancak güç söz konusu olduğunda aslanların rakip tanımadığını unutmamalısınız,” dedi. Adam ise ısrarla, “Zeka her zaman gücü yener,” diyerek düşüncesini iyiden iyiye savundu. Tartışmaları giderek hararetlendi ve sonunda adam, kendini haklı çıkarmak için bir teklifte bulundu.
“Gel, sana bunun kanıtını göstereyim,” dedi adam. “Sana insanların gücünü ve üstünlüğünü ispat edeceğim.” Aslan, merakla adamı takip etmeye karar verdi ve birlikte uzun bir yürüyüşe çıktılar. Yolculukları, onları insanların yaşadığı bir kasabanın parkına götürdü. Parkın ortasında görkemli bir heykel duruyordu: Bu, efsanevi kahraman Herkül’ün, güçlü bir aslanı yere serip çenesini ikiye böldüğünü betimleyen bir heykeldi.
Adam, gururla heykeli işaret ederek, “İşte, sana söylediklerimin doğruluğunu kanıtlayan bir eser!” dedi. “Bu heykel, insan zekasının ve gücünün bir aslanı nasıl alt edebileceğini açıkça gösteriyor.”
Aslan, heykeli bir süre inceledikten sonra sakin bir şekilde adama döndü. “Bu heykel etkileyici görünebilir,” dedi. “Ama unutmayın, bu heykeli yapan bir insandır. Bu, sadece sizin bakış açınızı temsil ediyor. Eğer aslanlar heykel yapabilseydi, biz de insanları pençelerimiz altında ezdiğimizi gösteren heykeller yapardık.”
Adam bu cevabı duyunca şaşkına döndü ve sessiz kaldı. Aslan, devam etti: “Gerçek güç ya da üstünlük, sadece bir tarafın bakış açısıyla değerlendirilmez. Herkes kendi hikayesini kendi istediği gibi anlatır ve kendi zaferlerini yüceltir. Ancak gerçek, farklı bakış açılarına açıktır. Düşüncelerinizi yalnızca görmek istediklerinize dayandırmak yerine, daha geniş bir perspektifle bakmalısınız.”
Adam bu ders karşısında derin düşüncelere daldı. Aslan ise hafifçe gülümsedi ve ormanın derinliklerine doğru yol aldı. İnsanların kendilerini her zaman en güçlü gördüklerini biliyordu, ancak gerçek gücün yalnızca zeka ya da fiziksel kuvvetten değil, aynı zamanda anlayıştan ve adaletten geldiğini de anlamalarını umuyordu.
masallar cok güzel devamını bekleriz her zaman…