Bir varmış, bir yokmuş…
Yeşil yapraklarla dolu bir ormanda, dikenleri yumuşacık ve çok sevimli bir kirpi yaşarmış. Adı Pofuduk Kirpi’ymiş. Pofuduk Kirpi, her akşam gökyüzüne bakar ve Ay Dede’ye “iyi geceler” dermiş. Ama bir gün, Ay Dede’nin ışığı çok solgun görünmüş.
Pofuduk Kirpi, merakla annesine sormuş:
“Anne, Ay Dede’nin ışığı neden bu kadar sönük?”
Annesi sevgiyle gülümsemiş:
“Belki bir yardımsever onun ışığını tekrar parlatabilir. Sen ne dersin, Pofuduk?”
Kirpi, heyecanla küçük bir çanta hazırlamış. İçine taze bir elma, parlak bir çiçek ve en sevdiği mavi battaniyesini koymuş. Tam o sırada gökyüzünden yere bir ışık inmiş! Bu, Ay Dede’nin gönderdiği sihirli bir yolmuş.
Pofuduk Kirpi, pat pat küçük adımlarla yola koyulmuş. Parlayan taşların üzerinden geçerken yolda bir uğur böceğiyle karşılaşmış. Uğur böceği çok üzgünmüş çünkü kanatları tozlanmış.
“Endişelenme, arkadaşım,” demiş Pofuduk. Çantasındaki çiçek yaprağıyla uğur böceğinin kanatlarını temizlemiş. Uğur böceği teşekkür etmiş ve Pofuduk’u sihirli yolun sonuna kadar uçurmuş.
Sonunda Pofuduk Kirpi, Ay Dede’ye ulaşmış. Ay Dede’nin yüzü kocaman bir gülümsemeyle aydınlanmış.
“Sevgili Kirpi, yıldızlarıma bakmak ve ışık saçmak beni çok yordu. Ama sen buraya kadar geldin, teşekkür ederim!”
Pofuduk, Ay Dede’ye mavi battaniyesini vermiş.
“Bununla biraz uyuyabilirsin, Ay Dede. Dinlenince ışığın daha güçlü olacak!”
Ay Dede battaniyeye sarılmış ve güzel bir uykuya dalmış. Pofuduk Kirpi eve döndüğünde, gökyüzü hiç olmadığı kadar parlakmış. Çünkü Ay Dede artık huzurla uyumuş ve dinlenmişmiş.
Pofuduk Kirpi, yıldızlara bakarak gülümsemiş.
“İyi geceler, Ay Dede!”
Ve gökyüzü, masallar kadar güzel parlamış.