Açgözlü Kurt ile Masum Kuzu

Bir varmış, bir yokmuş… Uzak diyarlarda, yamaçların eteklerinde gürül gürül akan bir dere varmış. Bu derenin başında, öğle sıcağında su içmekte olan açgözlü bir kurt varmış. kurt, hem susuzluğunu gideriyor hem de av arayışındaymış. O sırada gözleri derenin aşağısına kayınca, minik, sevimli ve tombul bir kuzu fark etmiş. Kuzucuk, masumca dereden su içiyormuş, ama kurdun aklında başka düşünceler belirmiş: “Akşam yemeğim hazır! Ama önce ona bir suç yüklemeliyim ki bahanem olsun,” diye kendi kendine plan kurmuş.

Kurt derin bir nefes alarak, gür bir sesle seslenmiş: “Hey, sen oradaki! Ne cüretle benim içtiğim suyu bulandırırsın?”

Küçük kuzu şaşırmış, kafasını kaldırıp endişeyle cevap vermiş: “Ama efendim, sizin yanınızdan akan su bana doğru geliyor. Nasıl olur da ben sizin içtiğiniz suyu bulandırabilirim?”

Kurt, Kuzu’nun mantıklı cevabından hoşlanmamış. Yine de geri adım atmayıp daha eski bir suçlama bulmuş: “Öyleyse, geçen sene bana hakaret etmiştin. Onu ne yapacağız?”

Kuzu, ürkek ama sakin bir sesle yeniden karşılık vermiş: “Ama efendim, ben henüz altı aylığım. Geçen sene daha dünyada bile yoktum.”

Bu mantıklı cevaplar kurdu daha da öfkelendirmiş. Hiçbir şey umurunda değilmiş aslında; ne kadar mantıklı olsa da kuzucuk ne dese faydasızmış. Açlık gözlerini karartmış olan kurt, dişlerini göstererek kuzuya doğru bir adım daha yaklaşmış: “Sen olmasan bile, bu yaptıklarının bedelini ödeyecek birisin nasıl olsa. Ya sen ya baban, fark etmez!”

Kuzucuk gözleri korkuyla dolmuşken, Kurt ona atılıp yakalamış ve zavallı kuzuyu afiyetle yemiş. Fakat kuzu, son nefesini verirken hafifçe mırıldanmış: “Zalime, her türlü bahane uyar…”

Ve işte böylece, masum kuzu haksızlığa kurban gitmiş. Derler ki, bu hikaye nesilden nesile anlatılmış; zalim olanların hep bahanelerle kendilerini haklı çıkarmaya çalıştığını herkese hatırlatmak için…

İlgili Masallar

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz