Geri Dönüşüm Diyarı’nda Macera

Bir varmış, bir yokmuş…
Uzak diyarların birinde Geri Dönüşüm Diyarı adında rengârenk bir şehir varmış. Bu şehirde herkes çöplerini dikkatle ayırır, kağıtları mavi kutuya, plastikleri sarıya, camları yeşile, organik atıkları kahverengiye atarmış. Sokaklar tertemiz, ağaçlar yemyeşilmiş.

Ama bu şehrin bir sırrı varmış:
Her çöp kutusunun içinde Çöp Canavarı adında küçük yaratıklar yaşarmış.

• Kağıt Kutusu’nun içinde Kırt Kırt adında bir canavar, kağıtları kemirerek yeni defterlere dönüştürürmüş.
• Plastik Kutusu’nda Pıtırcık, plastik şişeleri yutup renkli oyuncaklara çevirirmiş.
• Cam Kutusu’nda Şıngırdak, camları parlatıp yepyeni kavanozlara dönüştürürmüş.
• Organik Kutusu’nda ise Mıncır, yemek artıklarını yiyip toprağa gübre haline getirirmiş.

Bu canavarlar çöp yedikçe mutlu olur, şehir tertemiz kalırmış.

Bir Gün Canavarlar Kayboldu

Bir sabah, Geri Dönüşüm Diyarı’nda garip bir şey olmuş. Çöp kamyonu dolaşmış ama kutuların içinden hiçbir ses çıkmamış. Normalde kutular “kırt kırt, pıt pıt, şıngır şıngır, mıncır mıncır” diye seslenirdi. Fakat o gün kutular bomboşmuş…

Çöp Canavarları ortadan kaybolmuş!

Şehirde çöpler birikmeye başlamış. İnsanlar şaşkın, çocuklar üzgünmüş. Çünkü canavarlar olmazsa çöpler geri dönüştürülemiyor, sokaklar kokmaya başlıyormuş.

Cesur Çocuklar Sahneye Çıkıyor

Bu duruma en çok üzülen üç çocuk varmış:

• Elif, kağıtları çok seven bir kız.
• Deniz, plastik şişelerden oyuncak yapmayı seven bir çocuk.
• Mert, toprağa tohum ekmeyi çok seven küçük bir bahçıvan.

Onlar, “Çöp Canavarlarını bulmalıyız! Yoksa şehrimiz kirlenir” demişler. Ellerine fenerlerini, yanlarına çantalarını almışlar ve maceraya çıkmışlar.

Çöp Ormanı’na Yolculuk

Çocuklar ipuçlarını takip etmiş. Çöplerin karıştığı yerlerde ayak izleri bulmuşlar. O izler onları şehrin dışındaki Çöp Ormanına götürmüş.

Orada dağ gibi karışık çöpler üst üste yığılmış. Şişeler, yemek artıklarına yapışmış; kağıtlar yağlarla kirlenmiş; cam parçaları plastiklerin arasına karışmış.

Elif üzülmüş:
“Baksana! Çöpler karıştığı için canavarlar buraya hapsolmuş olabilir.”

Gerçekten de bir ses duymuşlar:
“Kıııııııııırt…”
Zayıf bir ses kağıt yığınlarından gelmiş.

Çocuklar koşmuş ve Kırt Kırt’ı bulmuşlar! O çok güçsüzmüş çünkü yağlı pizzaların arasına atılmış defter kâğıtlarını yiyemiyormuş.

Elif hemen kâğıtları temizlemiş, kuru olanları ayırmış. Kırt Kırt tekrar güçlenmiş!

“Teşekkür ederim Elif! Ama arkadaşlarım da burada bir yerlerde…” demiş.

Canavarların Kurtuluşu

Çocuklar hep birlikte aramaya devam etmiş.

• Plastik dağlarının arasında Pıtırcık sıkışmış. Ona cam şişeler engel oluyormuş. Deniz camları dikkatlice ayırınca Pıtırcık özgür kalmış.
• Cam yığınlarının altında Şıngırdak, plastik poşetlere dolanmış haldeymiş. Çocuklar poşetleri çekince Şıngırdak sevinçle zıplamış.
• En sonunda yemek artıklarının içinde Mıncır’ı bulmuşlar. Ama yiyeceklerin arasında naylon poşetler vardı, Mıncır onları yiyemiyordu. Mert poşetleri ayırmış, Mıncır organik atıkları yemiş, gübreye çevirmiş.

Hepsi kurtulunca canavarlar şarkı söylemeye başlamış:
“Biz geri dönüşüm canavarlarıyız, çöpleri ayrıştırırız, şehri temiz tutarız!”

Şehre Dönüş

Çocuklar ve canavarlar şehre dönmüş. Halk onları alkışlarla karşılamış.

Belediye Başkanı çocuklara teşekkür etmiş:
“Bize çok önemli bir ders verdiniz. Çöpler karışırsa canavarlarımız güçsüzleşir. O yüzden hepimiz dikkatli olmalıyız!”

O günden sonra Geri Dönüşüm Diyarı’nda herkes çöplerini daha özenle ayırmış. Çöp Canavarları da mutlu yaşamış, şehri tertemiz tutmuş.

Masalın Öğüdü 🌟

Çöpleri doğru kutuya atarsak:

• Doğa temiz kalır,
• Atıklar yeniden kullanılabilir,
• Küçük çöp canavarlarımız hiç kaybolmaz.

Ve herkes daha mutlu bir dünyada yaşar.

Gökten üç elma düşmüş:
Biri çöpleri ayıran çocuklara,
Biri doğayı koruyan herkese,
Biri de bu masalı dinleyen sana! 🍏🍎🍏

Bu masalı da okuyun: Bir Kabuk Bin Çiçek