Renkli Jelibonlar Ülkesi

Bir varmış, bir yokmuş… Şeker tadında bir diyar varmış. Bu diyarın adı Jelibonlar Ülkesi’ymiş. Gökkuşağının sonunda, bulutların tatlı pofudukluğu arasına gizlenmiş bu ülkede her şey rengarenk jelibonlardan yapılmış. Ağaçlar, dallarından sarkan sakız gibi uzayan limon jelibonlarla süslenmiş, yollar ise yumuşacık meyve jelibonlarıyla kaplanmış.

Bu ülkede, birbirinden tatlı ve cesur jelibonlar yaşarmış. Hepsi farklı renk ve şekillerdeymiş: kırmızı çilekli Jelibon Kırpık, sarı limonlu Jelibon Pırıltı, mavi yaban mersinli Jelibon Gözcük ve daha niceleri… Ama bu diyarın en meraklısı, küçük ama cesur bir jelibon olan Tırtık’mış. Tırtık, bir gün gökyüzünden parlayan dev bir yıldız ışığını fark etmiş ve hemen sormuş:
“Bu ışık nereden geliyor?”

Büyük Jelibon Bilge, ona şöyle demiş:
“Bu ışık, Tatlılık Taşı’ndan geliyor. Tatlılık Taşı, Jelibonlar Ülkesi’ne neşe ve tat veren kaynağımızdır. Ama dikkat et, taşın ışığı solarsa tatlarımız ve mutluluğumuz da kaybolur.”

Tırtık’ın yüreği heyecanla çarpmış. “Tatlılık Taşı’na bir şey olmasın diye onu kontrol etmeliyim,” diye düşünmüş. Ertesi sabah, minik jelibon çantasına biraz ahududu şerbeti, bir şeker bastonu ve en sevdiği meyveli drajeleri koyarak yola çıkmış.

Yolu, şeker şelalelerinin aktığı tatlı ormanlardan geçmiş. Jelibon Ağaçları’nın arasında oynayan minik karamel kuşları ona neşeyle el sallamış. Ancak Tatlılık Taşı’na giden patika, Dev Sakız Dağı’ndan geçmek zorundaymış. Bu dağın yamacında, taşın ışığını çalmak isteyen bir gölge yaşarmış: Acılık Ruhu.

Tırtık, korksa da geri dönmemiş. Sakız Dağı’na tırmanırken ayağı kaymış ve çikolata nehrine düşmek üzereyken, yumuşacık bir pamuk şeker bulutu onu yakalamış. Bulut, kıkırdayarak demiş ki:
“Cesur jelibon, yardım etmek isterim. Ama unutma, acılığı yenmenin tek yolu tatlı bir kalbe sahip olmaktır.”

Tırtık bunu aklında tutarak zirveye ulaşmış ve Tatlılık Taşı’nı bulmuş. Ancak taşın ışığı solmaya başlamış, çünkü Acılık Ruhu etrafında dönüp karanlık dumanlarını yayıyormuş. Tırtık cesurca taşın önüne geçmiş ve bağırmış:
“Tatlılık Taşı’na zarar veremezsin! Çünkü sevgi, kötülüğü her zaman yener!”

Bunun üzerine Tırtık’ın içindeki saf sevgi, taşın etrafına renkli bir ışık halesi yaymış. Acılık Ruhu, tatlı enerjinin gücüyle kaybolmuş ve Tatlılık Taşı tekrar parlamaya başlamış.

Jelibonlar Ülkesi’ne geri dönen Tırtık, herkes tarafından bir kahraman olarak karşılanmış. O günden sonra herkes, tatlı bir kalbin dünyayı aydınlatacağını ve mutluluğu koruyacağını unutmamış.

Ve gökyüzünde parlayan Tatlılık Taşı, hep ışıldamış, her bir jelibona sevgi ve tatlılık getirmiş.

İlgili Masallar

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz