Masal OkuYaşa Göre5-6 Yaş MasallarıYeşilyurt'un Doğa Kahramanları

Yeşilyurt’un Doğa Kahramanları

Bir varmış bir yokmuş, zamanın birinde, Yeşilyurt adında yemyeşil bir köy varmış. Bu köy, ağaçları, çiçekleri ve masmavi gökyüzüyle ünlüymüş. Köyde yaşayan çocuklar her gün ağaçların gölgesinde oyunlar oynar, dere kenarında şarkılar söyler ve kelebeklerle dans edermiş.

Bir gün, köyün en bilge ağacı olan Bay Çam Ağacı’nın dalları arasında garip bir şey fark etmişler. Çocuklardan Mavi adında küçük, sevecen bir kız, dalların solmuş ve yaprakların sararmış olduğunu görünce endişelenmiş. Hemen arkadaşları Ali, Zeynep ve Kerem’i çağırmış.

“Bakın, Bay Çam Ağacı hasta gibi görünüyor. Yaprakları solmuş! Onu iyileştirmek için bir şeyler yapmalıyız,” demiş.

Ali, “Ama biz küçük çocuklarız, nasıl iyileştirebiliriz ki onu?” diye sormuş.

Bu sırada, ağaçların dalları arasında yaşayan Bilge Karga onları duymuş ve yanlarına gelmiş. Bilge Karga, Yeşilyurt köyünün her şeyini bilirmiş; ne zaman yağmur yağacağını, hangi çiçeğin hangi mevsimde açacağını ve hatta çocukların neler hissettiğini. Bilge Karga, çocuklara gülümseyerek:

“Çocuklar, Bay Çam Ağacı sadece yaşlı değil, toprağı ve suyu kirlettiğimizde de hasta olur. Son zamanlarda fark etmediğiniz bazı şeyler oldu; belki de bunlar onun sağlığını etkiliyordur,” demiş.

Çocuklar şaşırmış ve Karga’nın sözlerini dikkatle dinlemişler. Bilge Karga devam etmiş:

“Doğa bizlere çok cömert davranır. Temiz hava verir, meyve verir, güzellik verir. Ama ona zarar verirsek, o da hastalanır. Dereyi, toprağı kirletirsek Bay Çam Ağacı gibi tüm ağaçlar da zarar görür.”

Bu sırada Zeynep aniden heyecanla bağırmış:

“Geçen hafta köyün yanındaki dereye bazı insanlar çöp atıyordu! Belki de Bay Çam Ağacı bu yüzden hastalandı!”

Bilge Karga başını sallayarak onaylamış:

“Evet, doğru düşünüyorsun, Zeynep. Su ve toprak kirlenince, kökler zehirlenir, ağaçlar su çekemez ve hasta olurlar.”

Çocuklar o an, doğayı korumanın ne kadar önemli olduğunu anlamışlar. Hemen bir karar almışlar: Köydeki tüm çocuklar, doğayı korumak için bir araya gelip bir temizlik günü düzenleyeceklermiş. Ali, Mavi, Zeynep ve Kerem köydeki diğer çocuklara haber vermiş, herkes heyecanla bu plana katılmayı kabul etmiş.

Ertesi gün, tüm çocuklar ellerine eldivenler takıp deredeki çöpleri toplamaya başlamışlar. Kimi şişeleri, kimi naylon poşetleri, kimi de eski gazete parçalarını topluyormuş. Çöp yığınlarını gördükçe şaşırıyorlarmış; nasıl olur da bu kadar çöp doğaya atılabilirdi?

Bu sırada köy halkı çocukların gayretini görüp onlara yardım etmeye karar vermiş. Çocuklarla birlikte büyükler de dereyi temizlemeye başlamış. Çöpler ayrılmış, geri dönüşüme uygun olanlar geri dönüşüm kutularına atılmış. Hepsi el birliğiyle çalışmış; dere pırıl pırıl, tertemiz olmuş.

Günler geçtikçe Bay Çam Ağacı’nın yaprakları yeniden yeşermeye başlamış. Dalları eski gücüne kavuşmuş, yemyeşil olmuş. Çocuklar sevinç içinde ağaç etrafında şarkılar söylemiş, mutlulukla dans etmişler.

Bilge Karga da onları izleyerek:

“Bakın, doğa size iyiliğinizin karşılığını hemen verdi. Doğa da sizin gibi mutlu ve sağlıklı şimdi. Unutmayın, doğaya ne kadar iyi davranırsanız, o da size o kadar güzellik sunar,” demiş.

O günden sonra çocuklar sadece dereyi değil, tüm köyü temiz ve sağlıklı tutmak için görev almışlar. Her hafta sonu doğayı kontrol eder, çöpleri toplar, köydeki büyükleri de doğayı korumaları için bilgilendirirlermiş.

Yeşilyurt Köyü’nün çocukları, doğanın kahramanları olarak anılmaya başlamış. Ağaçlar daha gür, dereler daha berrak, kuşlar daha neşeliymiş. Yeşilyurt köyü ise onların sayesinde her geçen gün daha da güzelleşmiş.

Ve gökten üç elma düşmüş: Biri doğayı seven ve koruyan çocukların, biri doğaya sahip çıkan büyüklerin, biri de bu masalı dinleyip doğayı korumaya söz veren herkesin başına!

İlgili Masallar

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz