Salı, Kasım 11, 2025
Masal OkuUyku MasallarıBulutlar Ülkesi'nde Bir Gün

Bulutlar Ülkesi’nde Bir Gün

Eren’in, Bulutlar Ülkesi’nde duyguların renklerini keşfettiği sihirli yolculuk.

Bir varmış, bir yokmuş…
Gökyüzünün mavisiyle yeryüzünün yeşili arasında, küçük bir kasabada Eren adında meraklı bir çocuk yaşarmış. Eren’in en sevdiği şey, penceresinden gökyüzüne bakmak ve bulutları izlemekmiş. Kimine kocaman bir ejderha, kimine gülümseyen bir kedi der, bazen de bulutların arkasında gizlenmiş gizli bir ülke olduğuna inanırmış.

Bir akşam, gökyüzü pembeye dönerken Eren annesine sormuş:
“Anne, bulutların içinde yaşanır mı sence?”

Annesi gülümsemiş:
“Kim bilir Eren… Belki rüyalarında gidersin oraya.”

O gece Eren gözlerini kapatır kapatmaz, yumuşacık bir esinti odasını doldurmuş. Penceresinden içeri süzülen bir ışık bulutu, onu yavaşça kaldırmış.

“Tutun bana!” demiş ışık bulutu, “Seni Bulutlar Ülkesi’ne götüreceğim.”

Eren şaşkın ama çok da heyecanlıymış. “Gerçekten mi?” diye fısıldamış.

Bir anda odası uzaklaşmış, ağaçlar küçülmüş, gökyüzü gitgide açılmış. Rüzgâr kulağında melodiler çalıyor, yıldızlar göz kırpıyormuş. Derken Eren, yumuşacık bir yere düşmüş, pamuk gibi bir bulutun üstüne!

☁️ Bulutlar Ülkesi

Etraf bembeyaz ama renkli parıltılarla doluymuş. Bulutlar yürüyormuş, gülüyormuş, hatta konuşuyormuş! Her biri başka bir renge bürünüyormuş: biri mavi, biri pembe, biri gri…

Bir ses duyulmuş:
“Hoş geldin Eren! Ben Bulut Bey, Bulutlar Ülkesi’nin rehberiyim.”

Eren başını kaldırmış. Karşısında gözlüklü, güleryüzlü bir bulut duruyormuş.
“Burası nedir?” diye sormuş Eren.

Bulut Bey gülümsemiş:
“Burası duyguların şekil değiştirdiği yer. Biz bulutlar, insanların duygularını taşırız. Ne hissederseniz biz de o renge bürünürüz.”

Eren şaşırmış:
“Yani insanlar ağlayınca siz yağmur mu oluyorsunuz?”

“Evet,” demiş Bulut Bey. “Ama yağmur sadece hüzün değildir. Bazen bir özlemin, bazen bir sevginin gözyaşıdır. Her duygunun bir rengi, bir sesi, bir biçimi vardır burada.”

💙 Üzgün Bulut Maviş

O sırada, köşede oturan bir bulutun rengi soluk maviymiş. Sanki biraz ağlıyormuş.
Eren yanına gitmiş:
“Merhaba, neden üzgünsün?”

Bulut başını kaldırmış:
“Ben Maviş. Bugün aşağıdaki bir çocuk, arkadaşına kızdı ama sonra özür dilemedi. Ben de onun pişmanlığını taşıyorum. İçim doldu da doldu.”

Eren düşünmüş:
“Ben de bazen arkadaşım Ali’ye kızıyorum ama sonra konuşmadan susuyorum…”

Maviş göz kırpmış:
“Duygularını içinde tutarsan biz bulutlar ağırlaşırız. Eğer konuşursan yağmur oluruz ve ferahlarız.”

Eren o an anlamış ki üzülmek, utanmak, kızmak kötü değilmiş. Asıl kötü olan, onları anlamadan saklamakmış.

💛 Gülen Güneş Bulutu

Biraz ileride rengârenk bir bulut kahkahalar atıyormuş.
“Ben Gülen Bulut, insanların neşesinden doğarım!” diye bağırmış.
Etrafına renkli ışıklar saçıyormuş.

Eren gülmüş:
“Senin yanına gelince içim kıpır kıpır oluyor.”

Gülen Bulut, “Çünkü neşe bulaşıcıdır.” demiş. “Birinin gülümsemesi, başkasının kalbine ışık olur.”

Eren düşünmüş:
“Demek ki ben gülersem birini de mutlu edebilirim.”

💜 Korkak Bulut Sisli

Bir süre sonra etraf kararmaya başlamış. İncecik sis bulutları ortalığı kaplamış.
Bulut Bey demiş ki:
“Bu, Sisli. O korkuyu taşır. Ama korkmak da kötü değildir.”

Eren titreyerek sormuş:
“Nasıl yani? Korku iyi mi olur?”

Sisli cevaplamış:
“Korku bazen bizi korur. Ama fazla olursa gözümüzü kapatır. Cesaret, korkunun üstüne yürüyebilmektir.”

Eren içinden cesur hissetmiş.
“Artık karanlıktan o kadar korkmayacağım.” demiş. “Sadece beni korumak istiyor olabilir.”

💖 Empati Rüzgârı

Tam o sırada gökyüzünde bir rüzgâr esmiş. Bulutlar karışmış, renkler birbirine geçmiş.
Bulut Bey gülümsemiş:
“Bu, Empati Rüzgârı. Başkalarının duygularını anlamamızı sağlar. Onları hissedebilirsen kalbin daha da büyür.”

Eren rüzgârın arasında dönmüş, gözlerini kapamış. Maviş’in hüznünü, Gülen Bulut’un neşesini, Sisli’nin korkusunu hissetmiş. Hepsi bir arada varmış.

“Artık anlıyorum.” demiş. “Herkes farklı hissedebilir ama hepsi bizden bir parça.”

Bulut Bey gülümsemiş:
“İşte gerçek bilgelik budur, küçük dostum.”

🌈 Geri Dönüş

Rüzgâr yavaşlamış, bulutlar birbirine sarılmış.
Bulut Bey elini uzatmış:
“Şimdi dönme zamanı. Ama unutma, her duygunun bir rengi vardır. Onları tanı, konuş, paylaş.”

Eren gözlerini kapatmış…
Ve sabah, odasında uyanmış.

Pencereye koşmuş. Gökyüzü rengarenkmiş!
Bir bulut el sallıyor gibiydi, sanki “Unutma bizi!” diyordu.

Eren gülümsemiş.
O günden sonra üzülünce resim yapmış, korkunca konuşmuş, sevinince şarkı söylemiş.
Ve ne zaman gökyüzüne baksa Bulutlar Ülkesi’ndeki dostlarını hatırlamış.

📝 Ebeveyn Notu:
Bu masal, çocuklara duygularını tanımayı, ifade etmeyi ve empati kurmayı öğretir. Eren’in Bulutlar Ülkesi’ndeki yolculuğu aracılığıyla, çocuklar üzülmenin, korkmanın ya da sevinmenin doğal olduğunu keşfeder. Masalı okuduktan sonra çocuğunuza şu soruları sorabilirsiniz: “Sen hiç Eren gibi bir duygu yaşadın mı?”, “Sence hangi bulut seni anlatıyor olurdu?”, “Bir arkadaşın üzülse ne yapardın?” Bu sorular, duygusal farkındalık ve paylaşımı güçlendirir.

Bu masalı da okuyun: Parmak Çocuk Masalı

İlgili Masallar

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz