Güneşin tepede parladığı sıcak bir yaz günüydü. Ormanın içindeki küçük bir patikada, karınca sabırla çalışıyordu. Sırtında, yuvasına taşımak için bulduğu iri bir buğday tanesi vardı. Her adımda dengede durmaya çalışıyor, arada bir dinlenerek yoluna devam ediyordu. Karınca, yazın bereketini kış için bir fırsat olarak görüyordu.
Tam o sırada, patikanın yakınındaki bir ağacın dalında serçe, keyifle şarkı söylüyordu. Kanatlarını açarak serin rüzgârın tadını çıkarıyor, yazın keyfini sürüyordu. Karıncanın çabasını görünce şaşırdı. Ona alaycı bir şekilde seslendi:
“Hey karınca kardeş, bu sıcakta ne yapıyorsun böyle? Çalışmak için ne kadar kötü bir zaman! Yaz burada, günler uzun ve güzel. Gel, biraz dinlen, sen de eğlen!”
Karınca, taşıdığı buğday tanesini dikkatlice yere bıraktı. Serçeye bakarak sakin bir şekilde cevap verdi:
“Ben geleceğimi düşünüyorum, serçe kardeş. Yazın toplayabildiğim kadar yiyecek toplamalıyım. Çünkü kış geldiğinde ne yiyecek bir şey bulabilirim ne de dışarı çıkabilirim. Şimdi çalışmazsam o zaman aç kalırım.”
Serçe, karıncayı dinledi ama söylediklerine pek kulak asmadı. Gagasını şaklatarak güldü:
“Ama kış çok uzak! Şimdi çalışmaya ne gerek var? Yazın tadını çıkarmalısın. Ben böyle yapıyorum ve hiçbir sıkıntı yaşamıyorum.”
Karınca bir şey söylemeden işine geri döndü. Serçe ise daldan dala uçarak yazın tadını çıkarmaya devam etti. Günler geçti, yaz yerini sonbahara bıraktı. Yapraklar sarardı, rüzgâr soğudu. Çok geçmeden kış geldi ve kar her yeri kapladı.
Serçe, soğuk kış günlerinde yiyecek aramaya başladı ama her yer karla örtülüydü. Ağaçların dalları buz tutmuş, yerlerde ne bir tohum ne de bir böcek kalmıştı. Gagasıyla karları eşeledi, ama yiyecek bulamadı. Gittikçe güçsüzleşti ve artık uçacak hali kalmadı. Serçe, o an yazın boşa harcadığı zamanı düşündü ve büyük bir pişmanlık hissetti.
Son çare olarak karıncanın yuvasına gitti. Karşısında karıncayı görünce utandı ve mahcup bir şekilde konuştu:
“Karınca kardeş, lütfen bana yardım et. Açlıktan öleceğim. Yazın söylediklerini dinlemediğim için çok pişmanım.”
Karınca, serçeye baktı ve biraz düşündü. Sonunda yumuşak bir sesle cevap verdi:
“Bu soğukta seni dışarıda bırakmam. İşte biraz yiyecek al. Ama bu sana bir ders olsun. Gelecek için hazırlık yapmazsan zor günlerde çaresiz kalırsın.”
Serçe, karıncanın verdiği yiyeceği aldı ve teşekkür etti. O günden sonra serçe, her mevsimin kıymetini bildi ve yazın çalışmanın önemini öğrendi. Bir daha asla tembellik etmedi.