Masal OkuYaşa Göre9-10 Yaş MasallarıVız Vız Vadisi'nde Bir Macera

Vız Vız Vadisi’nde Bir Macera

Cesur arabalar, Vız Vız Vadisi'ni enerjiyle yeniden canlandırıyor!

Vız Vız Vadisi’nde, parlak güneşin altında rengârenk arabalar yaşardı. Her biri farklı bir işe yarar, birbirlerine yardım eder, bazen yarışır ama en çok da birlikte maceralara atılmayı severlerdi.

Her sabah, güneş lastik izlerini altın gibi parlatırken vadinin içinden tatlı bir uğultu yükselirdi. Bu, arabaların birbirine “Günaydın” dediği zamandı.

Vadinin en gözü kara arabası Kırmızı Işık’tı. Camları parlak, kaportası her zaman cilalı olurdu. Hızlıydı, ama yeri geldi mi sabırlı da olurdu.
Yanında hep Maviş olurdu. Maviş, küçük bir elektrikli arabaydı; şarjı uzun dayanır, kafası hep dolu olurdu. İçinde haritalar, eski yollar ve yeni fikirler bir arada yaşardı.
En sonunda da Tosbik gelirdi. Eski model bir minibüstü. Rengi biraz solmuştu ama sesi yumuşak, sözleri ağırdı. Genç arabalar ona hem saygı duyar hem de onun hikâyelerine bayılırdı.

Bir sabah vadinin tepesinden garip bir sessizlik indi. O kadar alışmışlardı ki Yakıt Kulesi’nin uğultusuna, durunca herkes önce fark etmedi. Ama sonra… Arabalar teker teker durmaya başladı. Işıklar sönüyor, motorlar öksürür gibi sesler çıkarıyordu.

Vadinin belediye arabası, Sarı Flaşör, acil bir çağrı yaptı:
“Yakıt Kulesi çalışmıyor! Vadinin enerjisi kesildi. Eğer kule yeniden başlatılmazsa biz de dururuz.”

Herkes sessiz kaldı. Yolu bilen yoktu. Kuleye giden patika, artık haritalarda bile yoktu.
İşte o anda, Tosbik öne çıktı.
“Ben gençken o yolu giderdim. Her virajı, her tümseği bilirim.”
Kırmızı Işık, aynasını parlatıp söze girdi: “Ben hızla engelleri aşarım.”
Maviş farlarını yakarak tamamladı: “Ve ben yön bulurum. Kaybolmayız.”

Böylece üçlü, vedalaşmadan ama kornalarını bir kez öttürerek yola çıktı. Bu, vadide “şans dilemek” demekti.

Yol uzun ve yorucuydu. Yıllardır geçilmemişti. Ağaçlar yolu sarmış, taşlar düşmüş, köprüler çürümüştü. Ama her zorluğu birlikte aştılar.
Bir köprü çökmek üzereyken Kırmızı Işık son anda sıçradı ve halat attı. Maviş, tüm enerjisini kullanarak vinç moduna geçti ve Tosbik’i yukarı çekti.
Tosbik yavaşladı ama hiç durmadı. Çünkü yolun sonunda onları bekleyen kule, hâlâ sessizdi.

Kuleye vardıklarında içeri girdiler. Her şey toz içindeydi. Ortadaki büyük motor sessizdi. Yanındaki panele Tosbik yaklaştı.
“Bir şifre vardı… Eskiden melodik bir şifre… Kornalarla çalınırdı.”

Maviş hemen sistemleri taradı, melodiyi buldu.
Kırmızı Işık kornasını ayarladı ve çaldı:
Beep-bop-beep-beep-boop!

Birden panelin ışıkları yanmaya başladı. Motor bir homurtuyla uyandı. Yakıt pompaları canlandı.
Kule, yeniden hayattaydı.

Vadide bir anda ışıklar parladı, sokak lambaları yandı, şarj istasyonları çalıştı.
Arabalar sevinçle kornalarını çaldı: “Onlar başardı!”

Üçlü, dönüş yolunda sessizdi ama içleri kıpır kıpırdı.
Vadiye geldiklerinde herkes onları karşıladı.
Sarı Flaşör, tören düzenledi.
“Maceracı Üçlü” madalyaları verildi.

O günden sonra her yıl, Yakıt Kulesi’nin yeniden çalıştığı gün, “Vız Vız Günü” ilan edildi. Ve o gün, hiçbir araba çalışmaz; hepsi bir kenara çekilir, yıldızların altında sessizce durup motorlarının kalp gibi attığını dinlerdi.

Çünkü her macera, bir durup düşünmeyi hak ederdi.

Bu masalı da okuyun: Deniz Kenarında Masal Okuyan Çocuklar

İlgili Masallar

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz