Bir zamanlar, yemyeşil bir ormanın kenarında, ailesiyle birlikte yaşayan minik bir aslan yavrusu varmış. Adı Leo’ymuş. Leo çok meraklı, çok sevimli ama ne yazık ki biraz… Tembelmiş. Özellikle temizlikle ilgili şeyleri hiç ama hiç sevmezmiş. Diş fırçalamak mı? Off, çok sıkıcı! Tırnak kesmek mi? O da ne? Ellerini yıkamak mı? Ne gerek varmış ki?
Her sabah annesi:
“Leo, hadi bakalım önce dişlerini fırçala, sonra kahvaltıya gel.” dermiş.
Ama Leo her seferinde kıvırır, homurdanır, kaçacak bir bahane bulurmuş:
“Amaaaan, sonra fırçalarım! Hem zaten dişlerim tertemiz!”
Annesi ne kadar ısrar etse de Leo temizlik konularında hep üşengeç davranırmış.
Bir gün, Leo arkadaşlarıyla ormanda oynamaya gitmiş. Çamura bata çıka koşmuşlar, ağaçlara tırmanmışlar, dallardan meyveler yemişler. Hep birlikte çok eğlenmişler. Gün sonunda Leo eve döndüğünde elleri simsiyah, tırnaklarının altı çamurla doluymuş. Ama tabii ki yine ellerini yıkamadan yemek yemiş. Dişlerini fırçalamadan da yatağa girmiş.
Gece olunca işler değişmiş. Leo’nun dişleri sızlamaya, karnı da garip bir şekilde ağrımaya başlamış.
“Ayy… Dişim… Karnım…” diye inlemeye başlamış. Gözlerinden yaşlar süzülüyormuş.
Annesi telaşla yanına koşmuş. Leo’yu sarıp sarmalayarak:
“Canım oğlum, işte bu yüzden temizlik çok önemlidir. Mikroplar sen fark etmeden vücuduna girer, canını yakar.” demiş.
Ertesi sabah Leo’yu ormanın en bilge hayvanı olan Bay Baykuş’a götürmüşler. Bay Baykuş gözlüklerini düzeltmiş, ciddiyetle konuşmaya başlamış:
“Temizlik, sağlığın anahtarıdır. Dişlerini fırçalamazsan diş canavarı gelir. Ellerini yıkamazsan mikrop askerleri midene yürür, orada savaş başlatırlar!”
Leo dehşetle gözlerini büyütmüş.
“Diş canavarı mı? Mikrop askerleri mi? Hayır! Ben onları istemiyorum!”
Bay Baykuş gülümseyerek başını sallamış:
“O zaman her gün dişlerini fırçala, ellerini yıka, tırnaklarını kes. Temizlik seni korur.”
O günden sonra Leo hayatını değiştirmiş. Sabah ve akşam dişlerini fırçalamış, yemekten önce ellerini yıkamış, tırnaklarını düzenli kesmiş. Üstelik yalnızca kendisi değil, arkadaşlarını da bu konuda bilinçlendirmiş.
Leo artık hem sağlıklı hem de çok mutluymuş. Her gece yatağına tertemiz girer, tatlı rüyalar görerek uykuya dalarmış.
Ve gökten üç elma düşmüş:
Biri bu masalı okuyana,
Biri temizliği öğrenen Leo’ya,
Biri de tüm temiz kalpli, bakımlı çocuklara!
Bu masalı da okuyun: Minik Su Damlasının Tasarruf Macerası